Kayıtlar

Ankara, ülkemizin başkenti… Atatürk’ün milletin egemenliğine dayalı ilk millet meclisini açtığı şehir… Anıtkabir’in olduğu şehir… Memur şehri, öğrenci şehri, denizsiz şehir gibi tanımlamalar yapılır hep Ankara için… Nedense hep İstanbul’la kıyaslanır. Daha “düzenli” derler. Ankaralı olanlar bir şekilde İstanbul’da yaşamak zorunda kaldıklarında bir türlü sevemezler İstanbul’u veya unutamazlar Ankara’yı. En azından benim şimdiye kadar tanıdığım tüm Ankaralılar böyle… Ben de bir İstanbul sevdalısı olarak merak ediyordum Ankara’yı… Yazın bir hafta sonu, Ankara’da okuyan kuzenimin yanına giderek hem onu hem de Ankara’yı görmek için düştük yollara. Zamanımız kısıtlı olduğu için sıkıştırılmış bir program yaptık kendimize. Temmuz başıydı ve hava saatlerce gezmeye çok elverişliydi. İlk önce Anıtkabir’e gittik. Kapı girişinde sırt çantası vb. eşyaları alıyorlar, aslında iyi de oluyor, elimizde ağırlık etmemiş oldu. Girişten aslanlı yola çıkıncaya kadar sanırım 2 km.’ye yakın bir yokuş var. Öğ